Uluborlu Lisesi

Uluborlu

 

Günümüzdeki Uluborlu'nun Eski Kasabadan Görünümü
Uluborlu Kalesi Psidia'lılar döneminde inşaa edilmiştir. Coğrafi yapı itibarı ile korunmaya elverişli bir yapı olan bu muhteşem eser, Ankara Savaşı'ndan sonra Timur tarafından tahrip edilmiştir. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerine kadar hizmet veren Kalenin iç bölgesindeki mahallede nüfus mübadelesine kadar; Hristiyan kalmış olan Kuman Kıpçak Türkleri yaşamıştır.
Arslanlı Çeşme: Roma dönemi eseridir. Daha önceki yıllarda Kale İçi mevkiinde hizmet veren bu yapı sonraki dönemlerde, şimdiki bulunduğu aşağı mahalleye nakledilmiştir.
Kanlık Yokuşu : Türkiye Selçuklularının kontrolüne geçen Uluborlu'yu geri almak isteyen Bizans Kralı II. Ioannes'in ordularının Türkleri pusuya düşürerek katlettikleri bölge. Adı geçen olaydan dolayı günümüzde dahi Kanlık adıyla anılmaktadır.
                              
Kargılı Lala Medresesi( Taş Medrese ) : Türkiye Selçukluları Dönemi eseridir. Başta Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev olmak üzere bir çok Selçuklu Şehzadesinin, Osmanlı Döneminde de Devlet hizmetinde bulunmuş pek çok devlet adamının eğitim aldığı bir Türk İslam eseridir.
Alaaddin Camii: Cami Melih Şah'ın kızının malından, M.S 1231 tarihinde Sultan Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır. Minaresi tek şerefeli olarak tuğladan yapılmıştır. Dört sütun üzerine oturtulmuş 11 kubbesi, 25 penceresi ve 3 kapısı vardır. Selçuklu Sultanlarından Keykavus'un oğlu Alaiye Beylerinden biri olduğu sanılan Bedrettin Ömer tarafından 1282 yılında ilk, 1652 yılında yerli halktan Vahap Kadı tarafından ikinci tamiri yaptırılmıştır. 1909 yılında Uluborlu'da meydana gelen büyük yangında tahrip olan cami yeniden günümüzdeki hali ile tadil edilmiştir. Selçuklulardan günümüze orjinal olarak mihrabı ve minaresi ile kitabeleri gelmiştir. 29.05.2004 tarihinde düşen yıldırım sonucu caminin minaresi hasar görmüştür. Günümüzde restorasyon çalışmaları tamamlanmak üzeredir.
Büyük Çeşme : Uluborlu'da asil Türk Milleti'nin su kültürüne bir örnek olan bu mimari yapı Alaaddin Keykubâd'ın oğlu I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından H.636/M.1238 yılında inşaa ettirilmiştir.
Şeyh Muhittin Çeşmesi ( Miyedin Çeşmesi ) : Salih Efendi mahallesinde bulunan Hamidoğulları Dönemine ait olan bu eser 1323 yılında Hamidoğullarının kurucusu Hamid Bey'in torunu Dündar Bey tarafından inşaa ettirilmiştir.
Salih Efendi Camii : Hamidoğulları Dönemine ait olan Salih Efendi Camiinin günümüze gelen minaresidir. Halk arasında sallanan minare olarak adlandırılmaktadır.  
Alemdar Paşa Camii( Bülbül Camii ) : Uluborlu'daki Osmanlı Türk izinin bir yansıması olan ve halen ibadete açık bulunan bu esere Müezzininin sesinin güzelliğinden dolayı Bülbül Camii adı verilmiştir.
Cirimbolu Su Kemeri : Bu cennet vatan toprağının güzelliğine, tarihine, yıllarca bütün heybetiyle tanıklık eden Kapıdağı'nın zirvesindeki Kavilk Pınarı'nın suyunu Uluborlu'nun Kaleiçi mevkiine taşımak ve Şehir Çayına geçit sağlamak amacıyla inşaa ettirilmiş Osmanlı Dönemi Türk mimarisinin bir şaheseridir. Su kemeri 45 metre uzunluğunda, 20 metre yüksekliğinde, 2.5 metre eninde ve iki kemerden meydana gelmektedir.
Kavil Pınarı : Kapıdağı'nın zirvesinde bulunan bu pınarın suyu Cirimbolu Su Kemeri vasıtasıyla Uluborlu'ya taşınmıştır.
Geleneksel Uluborlu Türk Evi : Uluborlu'da geleneksel Türk aile yapısının hayat tarzına uygun olarak inşaa edilmiş pek çok Türk evinden bir tanesi.
Kapıdağı : Deniz seviyesinden yüksekliği 2364 metre olan ve Uluborlu'ya tabii bir güzellik sağlayan Kapıdağı, Toros silsilelerinin bir uzantısı ve ikinci jeolojik dönemde ortaya çıkmıştır.
Uluborlu'daki İstiklal Savaşı Gazilerimizden Hüseyin TEKELİ : Tarih boyunca bir karış toprağı için "Vurulmuş tertemiz alnından uzanmış yatıyor.Bir hilâl uğruna yarab ne güneşler batıyor." diye adına şiirler yazılan yüce Türk Milletinin evlatları olan Uluborlulular 1919 yılında 250 yedek subay ve bir çok erle Nazilli Cephesi'nde Milli Mücadeleye katılmışlardır. Uluborlu'dan Milli Mücadeleye katılanlar Demirci Mehmet Efe'nin birliklerinde vatan savunması için önemli mücadeleler yapmışlardır. Kurtuluş savaşında Uluborlu'muzdan 90 er ve erbaş şehit olmuş, 141 gazimiz İstiklal Madalyası almıştır.  
 1941 Yılında İstanbul'da Eğitim Alan Uluborluluların Toplu Fotoğrafı.

Uluborlu'da 1938 Yılında Düzenlenen Güreş Müsabakasından Bir Görünüm : Uluborlu denirde, Türk denirde güreş olmaz mı? Dağ gibi yiğitlerin diz vurarak zeybek oynadığı bu topraklarda güreş müsabakaları geleneksel olarak her yıl yapılmaktadır. M.S 150'li yıllardan beri spor müsabakalarının yapıldığı Uluborlu'da güreşin yapılmadığı seneler doğal afetlerin ve kuraklığın olacağı inancı yaygındır. Bu sebepten dolayı her yıl geleneksel olarak güreş müsabakaları düzenlenmektedir.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol